Tıp ve psikoloji alanlarında “hipnik jerk” veya “uyku başlangıcı miyoklonusu” olarak bilinir. Uykuya dalarlarken yaşanan bu düşme hissinin neden olduğu, nasıl önlenebileceği yazımızın devamında sizlerle.
Düşme Hissi Neden Olur?
Uykuya dalarken yaşanan o düşme hissinin birçok farklı sebebi olabilmektedir. Başlıca sebebi ise stres ve anksiyetedir. Gün içinde yaşanan stres ve anksiyete, uykuya dalarken yaşanan düşme hissinin tetiklenmesine neden olabilir. Zihin rahat olmadığında, uykuya geçiş sırasında daha fazla hipnik jerk yaşanmaktadır.
Bununla beraber uykuya dalma sürecinde beyin ve vücut arasındaki iletişim yavaşlar. Tam da o anda beyin uykuya geçiş yaparken, bazen vücudun hala uyanık olduğunu “sanabilir”. Bu yanlış algılama, vücuda ani bir kasılma komutu gönderilmesine neden olabilir, bu da düşüyormuş gibi bir his yaratır.
Nasıl Önlenebilir?
Uykuya geçiş sırasında hissedilen düşme durumuna karşı uykuya dalmadan önce yapılan derin nefes egzersizleri, meditasyon gibi seçenekler ile zihin sakinleştirilebilmelidir. Bu sakinleşme tekniği ile uykuya dalarken yaşanan düşme hissi azaltılabilir.
Düzenli bir uyku tüm sağlık sistemi ile beraber uykuya geçiş döneminin daha kaliteli olmasına olanak sağlayabilmektedir. Yatmadan önce ekranlardan uzak durmak, yatak odasını sadece uyumak ve dinlenmek için kullanmak bu rutinin bir parçası olabilir.
Düzenli spor ve fiziksel aktivite de hem uyku kalitesini arttırır, stres seviyesini azaltır. Bu da yine uykuya dalarken yaşanan düşme hissini azaltabilir. Bununla beraber kafein ve alkol tüketimi, uykuya dalma sürecini olumsuz etkileyebilir. Bu maddelerden kaçınmak, daha rahat bir uyku geçişine katkıda bulunabilir.
Uyku Kalitesinin Önemi
Uyku, insan vücudunun, organlarının dinlenmesi için en önemli faktörlerden biridir. Kaliteli ve düzenli bir uyku insan sağlığı için oldukça önemlidir. Uyku kalitesi için ise uyku hijyeni ve uyku rutini oluşturmak gerekmektedir.
Uyku Kalitesi Nasıl Artar?
Uyku hijyeni kapsamında yatak odasının sıcaklığı, gürültü seviyesi ve ışıklandırması gibi faktörler uyku kalitesini doğrudan etkilemektedir. İdeal bir uyku ortamı sakin, serin ve karanlık olmalıdır.
Bununla beraber yatmadan önce elektronik cihazların kullanımı, mavi ışık yayılımı nedeniyle melatonin üretimini baskılayarak uyku kalitesini düşürmektedir. Bunun için uyumadan en az 1 saat önce bu gibi cihazlardan uzak durulmalıdır.
Bununla beraber gün içerisindeki stres ve kaygının azaltılması, her gün aynı saatte uyuyarak aynı saatte kalkılarak bir uyku düzeni, rutini oluşturulmalıdır. Ayrıca egzersiz ve zaman yönetimi de uyku kalitesi üzerinden önemli bir faktördür.