Bankacılık sektörünün toplam kredi hacmi, 4 Nisan haftasında 151 milyar 845 milyon lira artarak 17 trilyon 564 milyar 603 milyon liradan, 17 trilyon 716 milyar 448 milyon liraya yükseldi. Bu artış, krediye olan talebin sürdüğünü ortaya koydu.
Mevduatlar 145 Milyar Lira Azaldı
Kredilerdeki yükselişe karşın, toplam mevduat hacmi 145 milyar 506 milyon lira azalarak 20 trilyon 978 milyar 206 milyon liraya geriledi. Bu gelişme, yatırımcıların ve tasarruf sahiplerinin mevduattan çıkış yaptığını gösterdi.
Tüketici Kredileri 2,1 Trilyon Lirayı Aştı
4 Nisan itibarıyla tüketici kredileri 22 milyar 48 milyon lira artarak 2 trilyon 186 milyar 313 milyon liraya ulaştı. Bunun 549 milyar 576 milyon lirası konut kredilerinden, 65 milyar 357 milyon lirası taşıt kredilerinden ve 1 trilyon 571 milyar 380 milyon lirası ise ihtiyaç kredilerinden oluştu.
Taksitli Ticari Kredilerde 31 Milyar Liralık Artış
Aynı dönemde taksitli ticari krediler 31 milyar 100 milyon lira artışla 2 trilyon 529 milyar 876 milyon liraya çıktı. Bu artış, özellikle ticari faaliyetlerde kredi kullanımı eğiliminin sürdüğünü gösterdi.
Bireysel Kredi Kartı Alacakları Yükseldi
Bireysel kredi kartı alacakları yüzde 1,2 oranında artarak 1 trilyon 972 milyar 453 milyon liraya ulaştı. Bu borcun 676 milyar 851 milyon lirası taksitli, 1 trilyon 295 milyar 602 milyon lirası ise taksitsiz alacaklardan oluştu.
Takipteki Alacaklar 358 Milyar Lirayı Aştı
Bankacılık sektöründeki takipteki alacaklar, bir haftada 9 milyar 198 milyon lira artışla 358 milyar 295 milyon liraya çıktı. Bu alacakların 266 milyar 854 milyon lirasına özel karşılık ayrıldığı bildirildi.
Yasal Öz Kaynaklar ve KKM Geriledi
Bankacılık sisteminin yasal öz kaynakları 409 milyon lira artarak 3 trilyon 776 milyar 313 milyon liraya ulaştı. Öte yandan, Kur Korumalı Mevduat (KKM) bakiyesi 14 milyar 154 milyon lira azalarak 744 milyar 293 milyon liraya geriledi. Bu gerilemeyle birlikte KKM'nin toplam mevduattaki payı yüzde 3,55'e düştü.
Bankacılık sektöründe kredilerdeki artış devam ederken, mevduatlardaki düşüş dikkat çekici bir tablo oluşturdu. Kredi ve borçluluk verileri yükselmeye devam ederken, tasarruf eğiliminde zayıflama gözlemleniyor. Bu gelişmelerin önümüzdeki dönemde para politikalarına nasıl yansıyacağı ise merakla bekleniyor.
