
Yeni yasağın, Trump'ın başkanlık döneminin ilk yıllarında uyguladığı yasaktan çok daha geniş kapsamlı olacağı bildirildi. Yetkililere göre, yasaklama, yalnızca terör tehdidi oluşturduğuna inanılan ülkelerle sınırlı olmayacak, aynı zamanda bu ülkelerin "eksikliklerini" gidermeleri için bir süre tanınacak.

Tehdit Düzeyine Göre Renkli Sınıflandırma
Seyahat yasağı, belirli ülke vatandaşlarına yönelik olarak 3 farklı renkten oluşan bir sınıflandırma sistemi ile uygulanacak. Kırmızı renkteki ülkelerden gelen vatandaşlara tamamen seyahat yasağı uygulanırken, turuncu ülkelerle ilgili kısıtlamalar getirilmesi planlanıyor. Sarı renkteki ülkeler ise, ABD'nin güvenlik şartlarına uygun hale gelmeleri için 60 gün süre alacak.

Kırmızı Kategoride Kimler Var?
Söz konusu yeni yasağın en dikkat çekici özelliği, kırmızı kategorisinde yer alacak ülkelerin listesi. Bu ülkeler, Trump'ın ilk döneminde seyahat yasağı getirilen İran, Yemen, Libya, Somali, Sudan, Suriye, Kuzey Kore, Küba ve Venezuela gibi ülkeleri kapsayacak. Yeni yasayla birlikte bu listeye, Afganistan ve Pakistan'ın da eklenmesi bekleniyor.

ABD'nin Ulusal Güvenliği Ön Planda
Trump yönetimi, bu ülkelerle ilgili kararını, ABD'yi terörist saldırılardan koruma amacıyla verdiğini öne sürüyor. İlgili yasak, önceki yıllarda da ciddi tartışmalara yol açmış ve ülke dışındaki birçok insan tarafından eleştirilmişti. Trump, başkanlık seçimleri kampanyası sırasında, 2024'te yeniden seçilmesi durumunda bu yasakları daha da genişleteceğini belirtmişti.

Yeni Yasağın Geri Dönüşü ve Seçimlere Etkisi
Trump'ın, 2024 seçim kampanyasında söylediği gibi, başkanlık koltuğuna geri dönmesi durumunda, bu yasağın daha geniş çapta uygulanması ve yeniden güçlendirilmesi bekleniyor. Trump, daha önce başlattığı tartışmalı seyahat yasağını, kazanması halinde daha güçlü bir şekilde geri getireceğini açıkladı.

Tartışmalar Devam Ediyor
Yeni seyahat yasağı taslağının, insan hakları grupları ve uluslararası topluluk tarafından nasıl karşılanacağı merak ediliyor. Eleştirmenler, yasakların ayrımcı ve haksız olduğunu savunuyor. Trump yönetimi, ulusal güvenliği korumak adına aldığı bu kararların, Amerikan halkının güvenliğini artırmaya yönelik olduğunu belirtiyor.