Rubio'nun, ABD'ye vize başvurusu yapan kişilerin sosyal medya hesaplarını tarama talimatı, özellikle 7 Ekim 2023'te başlayan İsrail saldırıları sonrası Filistin'e destek veren kişilerin hedef alınmasını amaçlıyor. Öğrencilerin ve değişim programlarına katılacak kişilerin başvurularında, sosyal medya paylaşımlarının incelenmesinin, Filistin'e yönelik sempati besleyen kişilerin ABD'ye girişini engellemeyi amaçladığı belirtiliyor. Bu gelişme, ABD hükümetinin daha önce Filistin destekçisi olduğu öne sürülen yüzlerce yabancı öğrencinin vizelerini iptal ettiği bir döneme denk geliyor.

7 Ekim Sonrası Filistin Destekçileri Hedefte
ABD hükümetinin vize başvuruları üzerindeki denetim politikalarındaki bu değişiklik, özellikle 7 Ekim 2023 tarihinden sonra Filistin lehine sosyal medya paylaşımlarında bulunan kişiler için ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu tarihten sonra sosyal medya platformlarında Filistin'e dair paylaşımlar yapan kişilerin, ABD vizesi alıp alamayacağı ve bu kişilerin vize başvurularının nasıl değerlendirileceği merak konusu oldu.

Rümeysa Öztürk Vakası Gündemi Sarsıyor
ABD'deki bu yeni uygulamanın dikkat çekici örneklerinden biri, Tufts Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olan Türk vatandaşı Rümeysa Öztürk'ün vize iptalinin ardından yaşanan gözaltı vakası oldu. Öztürk, 25 Mart 2025 akşamı, iftara gitmek üzereyken maskeli 6 ICE (Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza) görevlisi tarafından gözaltına alındı. Öztürk'ün vizesinin iptal edilmesi ve sınır dışı edilmesi kararı, ABD'de Filistin'e destek verenlere yönelik artan baskıları ve bu kişilerin hedef haline gelmesini gözler önüne serdi.

Rubio'nun Açıklamaları Tartışmaları Alevlendiriyor
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Filistin'e destek veren kişilere karşı uyguladığı politikayı savunarak, "Öğrencilere eğitim için vize veriyoruz, kampüsleri karıştırmaları için değil" açıklamasını yapmıştı. Bu açıklama, sosyal medya taramalarının sistematik bir politikaya dönüşeceği endişelerini artırıyor. Rubio'nun, Filistin destekçilerine yönelik aldığı sert tutum, yalnızca akademik çevrelerde değil, uluslararası kamuoyunda da büyük yankı uyandırdı.

Sosyal Medya Tarama Politikası Hakkında Endişeler Artıyor
Sosyal medya taramaları ve vize başvurularındaki bu yeni uygulama, ABD'ye göç etmeyi düşünen kişiler için ciddi bir belirsizlik yaratıyor. İnsan hakları savunucuları, bu tür uygulamaların ifade özgürlüğünü ve akademik bağımsızlığı tehdit ettiğini belirtiyor. Bu politikaların, yalnızca Filistin'e destek veren kişiler için değil, tüm yabancı öğrenciler için potansiyel bir risk oluşturduğuna dikkat çekiliyor.

Filistin'e Destek Veren Öğrenciler İçin Gelecek Belirsiz
ABD'nin vize başvurularına yönelik sosyal medya taraması politikası, sadece Filistin destekçilerini değil, geniş bir öğrenci kitlesini etkileyebilir. ABD hükümetinin bu uygulamanın sistematik hale gelmesi durumunda, benzer politikaların diğer ülkelerde de uygulanması ve ifade özgürlüğüne yönelik daha fazla kısıtlamalar getirilmesi beklenebilir. Bu da uluslararası düzeyde ciddi diplomatik gerilimlere yol açabilir.
ABD'nin sosyal medya tarama kararının, vize başvurularında ciddi bir değişikliğe yol açması bekleniyor. Bu durum, hem ABD içindeki Filistin destekçileri hem de uluslararası öğrenciler için belirsizlik yaratmaya devam edecek gibi görünüyor.