Soruşturma, Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve İstanbul İl Jandarma Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından başlatıldı. İddianamede, Acun Ilıcalı'nın sahibi olduğu TV8 kanalının ve Exxen dijital platformunun yasa dışı bahis reklamlarını yayınladığı belirtiliyor. Şüpheliler, yasa dışı bahis reklamlarının yayınlarının, yayıncılar tarafından müdahalesiz şekilde gerçekleştirildiğini savundu.

Yasa Dışı Bahis Reklamlarının Yayınlandığı Maçlar
Yasa dışı bahis reklamlarının yayınlandığı maçlar arasında, 19 Kasım 2024'te oynanan Karadağ-Türkiye futbol karşılaşması ve Exxenspor YouTube kanalındaki maç özetlerinin de bulunduğu belirtildi. Bu maçlarda, yasa dışı bahis sitelerinin reklamlarının sanal tekniklerle yayınlandığı ifade edildi.

Kanalın Savunması Yayın İçeriğine Müdahale Edilemez
TV8 ve Exxen yetkilileri, maç yayınlarının dışarıdan temin edildiğini ve sözleşmeler kapsamında yayıncıların müdahale etme yetkilerinin olmadığını öne sürdü. Ayrıca, yasa dışı bahis reklamlarının sansürlenmesinin teknik olarak mümkün olmadığını savunarak, bu nedenle yayınladıkları içeriklerin de yasal olmadığını belirttiler.

İddianame Dijital Uyuşturucu Nitelendirmesi
İddianamede, bahis oyunlarının dijital uyuşturucu olarak nitelendirildiği ve bu tür oyunların bireyleri maddi ve manevi açıdan olumsuz etkileyebileceği vurgulandı. Ayrıca, yasa dışı bahis reklamlarının geniş kitlelere ulaştığı ve toplumun yapısını bozabilecek etkilerinin olduğu belirtildi.

5 Yıl 3 Aya Kadar Hapis Talebi
İddianamede, Acun Ilıcalı ve diğer 7 şüpheli hakkında, "kişileri, reklam vermek ve bahis ya da şans oyunlarını oynamaya teşvik etmek" suçlarından 1 yıl 3 aydan 5 yıl 3 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianame, davanın ilerleyen süreçlerinde önemli bir adım olarak kayıtlara geçti.
Soruşturma sonunda Acun Ilıcalı ve diğer 7 şüpheli hakkında yürütülen dava, yasal süreçlerin devam ettiğini ve sonuçları merakla beklenen bir dava sürecini oluşturuyor. Yasa dışı bahis reklamlarının büyük bir tehlike oluşturduğu ve sosyal sorumluluk taşıyan medya kuruluşlarının dikkatli olması gerektiği bir kez daha vurgulandı.