Workmonitor 2025 raporunda, iş-yaşam dengesinin ilk kez ücretin önüne geçtiği görüldü. Küresel ölçekte çalışanların %83'ü iş-yaşam dengesini en önemli faktör olarak değerlendirirken, bu oran Türkiye'de %90 seviyesinde gerçekleşti. Çalışanlar artık nasıl ve kiminle çalıştıklarına daha fazla önem veriyor.
Güvensizlik, Çalışanları İş Değiştirmeye İtiyor
Rapora göre, çalışanların %30'u yöneticilerine güvenmiyor ve %44'ü toksik bir iş ortamı nedeniyle istifa ettiğini belirtiyor. Türkiye'de bu oran %41 olarak kaydedildi. İşyerlerindeki güven eksikliği, çalışanların uzun vadeli bağlılıklarını olumsuz etkiliyor.
Esnek Çalışma Talepleri Giderek Artıyor
Çalışanların %31'i esnek çalışma talepleri karşılanmadığı için işten ayrılmış durumda. Türkiye'de bu oran %42 ile küresel ortalamanın 11 puan üzerinde bulunuyor. Z kuşağının %40'ı, son altı ay içinde çalışacakları lokasyon konusunda daha fazla esneklik kazandığını ifade ediyor.
İşverenlerin Sosyal ve Çevresel Duruşu Önem Kazandı
Çalışanların %48'i, şirketin sosyal ve çevresel değerleri ile uyum sağlamaması durumunda o iş yerinde çalışmayı kabul etmeyeceğini belirtiyor. Türkiye'de bu oran %63 gibi yüksek bir seviyeye ulaşıyor. Ayrıca %43'lük bir kesim, işverenin siyasi tutumları nedeniyle işten ayrılmayı düşündüğünü söylüyor.
Topluluk Duygusu ve Aidiyet Önemli Hale Geldi
Raporda, çalışanların %83'ünün işyerlerinde bir topluluk duygusu aradığı belirtiliyor. Türkiye'de bu oran %88 seviyesinde. İşyerinde arkadaşlık ilişkileri olan çalışanların %36'sı, daha az maaş almayı bile göze alabileceğini ifade ediyor. Türkiye'de bu oran %50'ye kadar çıkıyor.
Beceri Geliştirme Fırsatları Yeterli Görülmüyor
Çalışanların %41'i, kariyerlerini geleceğe hazırlayacak gelişim fırsatları sunulmazsa işten ayrılacağını belirtiyor. Türkiye'de bu oran %53 ile küresel ortalamanın 12 puan üzerinde. Çalışanların %42'si, yapay zeka eğitimi almak istiyor ancak %60'ı işverenlerinden yeterli eğitim desteği almadığını düşünüyor.
İş Dünyasında Yeni Standartlar
Randstad CEO'su Sander van 't Noordende, iş dünyasında yeni standartların oluştuğunu belirterek, işverenlerin bu değişime ayak uydurması gerektiğini vurguladı. Çalışanların artık kişiselleştirilmiş bir çalışma deneyimi arzuladığını ve topluluk duygusuna, esnekliğe ve gelişim fırsatlarına öncelik verdiğini ifade etti. Workmonitor 2025 raporu, iş dünyasının önemli bir dönüşüm içinde olduğunu ve bu yeni çalışma standartlarına uyum sağlayamayan işverenlerin geri kalma riskiyle karşı karşıya kalacağını net bir şekilde ortaya koyuyor.