DEM Parti milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, İmralı Adası’nda terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşerek açıklamalarda bulundu. Açıklamada, “Sürecin başarısı için en önemli zemin TBMM” denilirken, “Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi sorumluluk” ifadesine yer verildi. Abdullah Öcalan, “Pozitif adım atmaya ve çağrı yapmaya hazırım” dedi.
Heyet 4,5 Yıl Sonra İmralı’ya Gitti
DEM Parti milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan’dan oluşan heyet, 4,5 yıllık aradan sonra Abdullah Öcalan ile İmralı Adası’nda görüşte. Bu ziyaret, siyasi arenada uzun zamandır beklenen bir görüşme olarak dikkat çekti.
Görüşme sonrasında yapılan açıklamada, sürecin başarıya ulaşması için en önemli zeminin TBMM olduğu belirtildi. “Türk-Kürt kardeşliğini yeniden güçlendirmek tarihi sorumluluk” denilen açıklamada, tüm siyasi çevrelerin yapıcı davranması ve dar hesaplara takılmadan pozitif katkı sunmasının elzem olduğu ifade edildi.
Abdullah Öcalan’dan “Pozitif Adım” Mesajı
Abdullah Öcalan, görüşmede şu ifadelere yer verdi: “Sayın Bahçeli’nin ve Sayın Erdoğan’ın güç verdiği yeni paradigmaya, ben de pozitif anlamda gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim. Heyet bu yaklaşımımı gerek devletle gerekse siyasi çevrelerle paylaşacaktır. Bunlar ışığında gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım.”
Bahçeli’nin "Umut Hakkı" Çağrısı Sürecin Başlangıcı Oldu
Sürecin başlangıcı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’deki çağrısıyla oldu. Bahçeli, teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın TBMM DEM Parti Grup Toplantısı’nda konuşması ve terörün sona erdiğini ilan etmesi halinde “umut hakkı” kullanımıyla ilgili yasal düzenleme yapılmasına destek vereceğini belirtmişti.
Bu çağrıdan kısa süre sonra DEM Parti’ye İmralı’ya gitme izni verilmesi sürecin ilerlemesi açısından önemli bir adım olarak değerlendirildi.
Muhalefete Çağrı: “Barış ve Demokrasi Dönemi”
DEM Parti’nin açıklamasında, “Devir, Türkiye ve bölge için barış, demokrasi ve kardeşlik devridir” denildi. Muhalefetin sürece katkısının çok kıymetli olduğu vurgulanarak, tüm bu çabaların Türkiye’yi hak ettiği düzeye taşıyacağı ve demokratik bir dönüşüm için kılavuz olacağı belirtildi.
DEM Parti ve devlet yetkilileri arasında ilerleyen bu diyaloğun, barış ve demokratik dönüşüm süreci açısından kritik bir aşama olduğu belirtiliyor. Türkiye’nin, siyasi ve toplumsal anlamda yeni bir sayfa açma potansiyelinin bu süreçle birlikte yeniden canlanabileceği ifade ediliyor.
DEM Parti, barış ve kardeşlik atmosferinin yeniden tesisi için tüm kesimlere tarihi sorumluluk çağrısı yaparken, Abdullah Öcalan’ın pozitif katkı sunma taahhütü sürecin önemli bir adımı olarak değerlendiriliyor. Türkiye'nin geleceği için bu çabanın neler getireceği merakla bekleniyor.