Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından, İstanbul'un farklı bölgelerinde büyük eylemler başladı. Saraçhane meydanında toplanan gruplar, şiddet içeren protestolar düzenledi. Eylemler, kısa sürede kontrolden çıkarak toplumsal düzeni tehdit etmeye başladı. Kamu mallarına verilen zarar ve güvenlik güçlerine yapılan saldırılar, olayların boyutunu artırdı.

CHP'nin Boykot Çağrısı ve Sokak Olayları
CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından yapılan boykot çağrıları, sokaklarda daha fazla kişi tarafından karşılık buldu. Eylemler, çoğunlukla marjinal gruplar tarafından gerçekleştirildi. Bu gruplar, sokaklarda taşkınlık yaratırken, kamu düzenini tehdit eden olaylara yol açtı. Olayların büyümesiyle birlikte, güvenlik güçleri de müdahale etmek zorunda kaldı.

Emniyet Ekipleri Kimlikleri Tespit Etti
Emniyet güçleri, kanuna aykırı faaliyetlerde bulunan gruplara yönelik geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Yapılan titiz çalışmalar neticesinde, olaylara karışan şüphelilerin kimlikleri ve adresleri tespit edildi. Gözaltına alınan pek çok kişi, suçlamalar doğrultusunda sorgulanmaya başlandı.

İlk İddianame Hazırlandı
Olaylarla ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığı, protestolara katılan kişiler hakkında ilk iddianameyi hazırladı. Hazırlanan iddianamede, 74 kişi hakkında provokatif eylemlere katıldıkları ve kamu düzenini bozdukları gerekçesiyle dava açıldı. Savcılık, bu kişilerin 3'er yıl hapis cezasına çarptırılmalarını talep etti.

Ceza Talebi ve Hukuki Süreç
İddianameye göre, 74 kişinin eylemleri yalnızca kamu düzenini değil, aynı zamanda toplumsal barışı da tehdit eder nitelikteydi. Savcılık, eylemlerin planlı şekilde gerçekleştirildiğini ve toplumun huzurunu bozduğunu vurguladı. Yargılama süreci devam ederken, sanıkların savunmalarına ve mahkemenin vereceği karara göre ceza talepleri şekillenecek.
İstanbul'daki provokatif eylemler ve sonrasında yaşanan hukuki süreç, toplumda büyük yankı uyandırdı. Şiddet içeren protestoların önüne geçilmesi için güvenlik önlemleri artırılırken, hukuki süreç de devam ediyor. Olayların büyümesi, gelecekteki protestoların nasıl şekilleneceği konusunda belirsizlikler yaratıyor. Ancak, devletin bu tür eylemlerle mücadele kararlılığı net bir şekilde ortaya konmuş oldu.