İsrail ordusuna ait bir insansız hava aracının (İHA), Lübnan'ın Sayda kentinin kuzeyinde bir aracı hedef alarak saldırıyı gerçekleştirdiği bildirildi. Saldırının ardından bölgeye ambulans ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, hedef alınan aracın tamamen yandığı ve olayın şiddetini gözler önüne serdiği görüldü.
Suikast İddiası ve Ölümler
İsrail'in Lübnan'daki hedefe yönelik saldırısının bir suikast girişimi olduğu iddia edildi. Kanal 12'de yayınlanan haberlere göre, bu saldırı özellikle Hamas'ın askeri sorumlusunun öldürülmesi amacıyla düzenlendi. Lübnan Sağlık Bakanlığı da, saldırıda bir kişinin hayatını kaybettiğini doğruladı.
Hamas Yetkilisinin Kimliği ve Bağlantıları
Saldırıda hayatını kaybeden kişinin, Hamas'ın askeri sorumlularından Muhammed Şahin olduğu ortaya çıktı. Lübnan basınında yer alan bilgilere göre, Şahin, özellikle İsrail'in 2 Ocak 2024'te düzenlediği Beyrut saldırısında hayatını kaybeden Hamas'ın Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri'ye yakın bir isimdi.
İsrail Başbakanı Netanyahu'nun Acil Güvenlik Görüşmesi
İsrail basınında yer alan bazı haberlere göre, Başbakan Binyamin Netanyahu'nun saldırı sırasındaki durumu dikkat çekti. Yolsuzluk davaları sebebiyle hakim karşısına çıkan Netanyahu'nun, "acil güvenlik görüşmesi" gerekçesiyle mahkeme salonundan yaklaşık 20 dakika ayrıldığı kaydedildi. Bu durum, saldırının zamanlamasıyla ilgili soru işaretleri doğurdu.
Lübnan'daki Gerilim Artıyor
Saldırının ardından, Lübnan ve İsrail arasındaki gerilim bir kez daha tırmanmış durumda. Her iki taraf da birbirini suçlarken, bölgedeki durumu daha da karmaşıklaştıran bu saldırı, uluslararası toplumda da endişe yaratıyor. Muhammed Şahin'in öldürülmesi, Hamas'ın Lübnan'daki varlığını ve İsrail'in bölgedeki stratejik hareketlerini bir kez daha gözler önüne serdi.
İsrail'in Lübnan'a yönelik gerçekleştirdiği hava saldırısı, bölgedeki gerginliği artırırken, Hamas'a ait üst düzey bir askeri yetkilinin ölümüne yol açtı. Bu olay, Orta Doğu'daki çatışmaların devam ettiği bir dönemde, uluslararası toplumun dikkatini çekerken, bölgede daha fazla çatışma riski doğurabilir.
