Donald Trump, 2025'te göreve başladığından itibaren ABD'nin ticaret politikaları, daha korumacı bir yaklaşıma evrildi. Seçim kampanyası sırasında sıkça dile getirdiği tarife artırma söylemleri, başkanlık görevine başladığında somut adımlara dönüştü. Bu yeni politika, ABD'nin dış ticaret açığını azaltma ve yerli üretimi teşvik etme amacını taşıyor. Ancak, bu değişiklik küresel ticaret dengesinde önemli sarsıntılara yol açtı.

2. Trump'ın Tarife Politikası Piyasalar İçin Ne Anlama Geliyor?
Trump'ın uygulamaya koyduğu tarife artışları, ABD'nin dış ticaret açığını düşürmeyi ve yerli üretimi desteklemeyi hedefliyor. Ancak bu durum, özellikle ithalat maliyetlerini artırarak talebi düşürebilir ve küresel ticaretin yönünü değiştirebilir. ABD'li şirketler, yurtdışında üretim yapanlar için ek gümrük vergisi yükü getirecek. Bu da şirketlerin ve ülkelerin stratejik planlarında köklü değişikliklere yol açabilir.

3. Karşılıklı Tarife Artışları Küresel Ticaret Dinamiklerini Nasıl Etkiliyor?
Trump, son zamanlarda çeşitli ülkelerle olan ticaret açığını kapatmak için karşılıklı tarife artışlarını gündeme getirdi. Bu tarifeler, AB'ye %20, Çin'e %34, Vietnam'a %46 ve Japonya'ya %24 gibi oranlarla uygulamaya konuldu. Bu adımlar, ticaret hacimlerini ve küresel tedarik zincirlerini doğrudan etkileyerek, ticaret savaşlarının derinleşmesine yol açabilir.

4. Piyasada Artan Risk Algısının Sebepleri Neler?
Trump'ın tarifelerle ilgili yaptığı açıklamalar, küresel ekonomiyi belirsizliğe sürüklüyor. Özellikle Çin, Vietnam ve Tayvan gibi üretim merkezleri bu durumdan olumsuz etkileniyor. Ülkelerin ve şirketlerin misilleme adımları, ticaret savaşlarının derinleşme endişesini artırıyor. Bu da küresel borsalarda risk algısını yükseltiyor. Ekonomik istikrarsızlık, gelişen pazarlarda daha fazla etkisini gösteriyor.

5. Tarife Artışları Sonrası Piyasalar Ne Durumda?
Trump'ın tarifeleri açıklamasının ardından, 2 Nisan 2025'te Asya borsalarından başlayan satış dalgası, tüm dünyaya yayıldı. Japonya'daki Nikkei 225 endeksi %7,7, Güney Kore'deki Kospi endeksi %5,6 değer kaybetti. Avrupa'da ise DAX 40 ve CAC 40 sırasıyla %7,1 ve %6,3 düştü. Bu satış dalgaları, kredi risk primlerini artırırken, güvenli liman olarak tahvil talebini yükseltti ve faiz oranlarını düşürdü.
Trump'ın tarifeleri, küresel ticareti ve yatırımcı psikolojisini derinden etkilemeye devam ediyor. Risk algısındaki artış, piyasaların geleceğini belirsiz hale getiriyor. Ekonomik sarsıntılar, özellikle gelişen piyasalarda daha belirgin bir şekilde hissedilmeye devam ederken, küresel ticaretin yönü giderek daha karmaşık hale geliyor.