Yeni doktrine göre, Rusya topraklarına balistik füze saldırısı yapılması durumunda, saldırının kaynağı başka bir ülkenin desteğiyle olsa dahi, Rusya nükleer yanıt verebilecek.
İnsansız Hava Araçları ve Savaş Uçakları Kapsamda
Strateji, insansız hava araçları ve savaş uçaklarıyla yapılan saldırıları da nükleer misilleme kapsamına alıyor. Bu güncelleme, modern savaş teknolojilerine yönelik bir caydırıcılık hamlesi olarak değerlendiriliyor.
İttifak Üyesi Ülkelere Yönelik Düzenleme
Doktrinde, Rusya’ya bir ittifak üyesi ülke tarafından yapılan saldırı durumunda, diğer ittifak üyelerinin de saldırgan taraf olarak değerlendirileceği belirtiliyor. Bu, NATO gibi savunma ittifaklarına yönelik ciddi bir uyarı niteliğinde.
Küresel Güvenlik Üzerindeki Etkiler
Uzmanlar, bu tür bir doktrinin Rusya’nın askeri caydırıcılığını artırmayı amaçladığını, ancak uluslararası güvenlik risklerini de yükseltebileceğini belirtiyor.
Önceki Doktrine Göre Farklar
Yeni doktrin, önceki nükleer kullanım koşullarına kıyasla daha geniş bir tehdit tanımı sunuyor. İttifak üyelerinin bir bütün olarak hedef alınması, kolektif güvenlik düzenlemelerine yönelik baskıyı artırabilir.