Sırrı Süreyya Önder, İmralı'dan gelen çağrıyla ilgili olarak, Abdullah Öcalan'ın hiçbir talebi olmadığını belirtti. "Bunu bütün bir şerefimle söylüyorum" diyen Önder, sürecin herhangi bir pazarlık ya da şart içerdiğini reddetti. Söz konusu çağrının sadece bir adım olduğunu ve şartlı bir anlaşmanın söz konusu olmadığını belirtti.

Sürecin İlk Aşaması Başarıyla Tamamlandı
Önder, ilk aşamanın bu sürecin yüzde 50’sinden fazlası olduğunu ifade etti. Bu aşamanın tamamlanmasının büyük bir adım olduğunu vurgulayan Önder, en önemli kısmın irade beyanında bulunmak olduğunu söyledi. Böylece taraflar, bu önemli süreçte anlaşmaya vararak ilerlemeye karar verdiler.

Sürecin Gereklilikleri ve Altyapı Çalışmaları
Bundan sonraki aşamalarda teknik, altyapı ve hukuki düzenlemelere ihtiyaç duyulacağını belirten Sırrı Süreyya Önder, bu unsurların sürecin şartı olmadığını ancak gerekliliği olduğunu dile getirdi. Bu aşamalara da odaklanılması gerektiğini ifade eden Önder, sürecin her yönüyle ilerleyebilmesi için gereken düzenlemelerin yapılması gerektiğini söyledi.

Terörsüz Türkiye Hedefi İçin Kritik Adımlar
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin terör örgütü PKK’nın silah bırakmasını ve tasfiye edilmesini istemesinin ardından, bu sürecin ciddi bir şekilde hız kazandığı ifade ediliyor. Bahçeli'nin tarihi çağrısının ardından DEM Parti heyeti de, PKK’nın lideri Abdullah Öcalan ile üçüncü kez görüşerek sürece dair kamuoyunu bilgilendirdi. Bu görüşmeler, Türkiye’nin terörsüz bir geleceğe adım atması için kritik bir öneme sahip.

Sürecin Zorlukları ve Önündeki Engeller
Önder, sürecin ilerleyen aşamalarında karşılaşılabilecek zorluklara da değindi. Sürecin başarılı bir şekilde tamamlanabilmesi için bazı engellerin aşılması gerektiğini belirten Önder, toplumun farklı kesimlerinin desteğinin önemine vurgu yaptı. Bu zorlukların, sadece teknik ve hukuki düzenlemelerle aşılmasının mümkün olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir konsensüs gerektiğini ifade etti. Önder, bu sürecin halk tarafından benimsenmesi ve desteklenmesi gerektiğini söyledi.