weather
8°
Facebook
X
Instagram
LinkedIn
YouTube
Son Dakika Gündemden Haberler TBMM'yi İlk Tanıyan Devlet Kimdir?

TBMM'yi İlk Tanıyan Devlet Kimdir?

TBMM'yi ilk tanıyan devlet kimdir? Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ilk tanıyan ülke ve bu tanıma sürecinin detayları nelerdir?

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) kuruluşu, Türk Kurtuluş Savaşı'nın en önemli dönüm noktalarından biridir. Peki, TBMM'yi ilk tanıyan devlet hangisiydi ve bu tanıma süreci nasıl gelişti? Bu yazımızda, TBMM'nin kuruluş yıllarında yaşanan zorlukları, ilk tanıma sürecinin detaylarını, bu tanımayı yapan devletin Türkiye için önemini ve bu süreçte etkili olan faktörleri detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Gelin, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesindeki bu kritik döneme yakından bakalım.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin Kuruluşu

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920'de Ankara'da kuruldu. Bu kuruluş, Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılma sürecinde, Türk milletinin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinin merkezi oldu. TBMM, işgal altındaki topraklarda yaşayan Türk halkının temsilcilerini bir araya getirerek, milli iradenin en üst düzeyde tecelli etmesini sağladı. Meclis, hem yasama hem de yürütme yetkilerini üstlenerek, Türk Kurtuluş Savaşı'nın başarıya ulaşmasında hayati bir rol oynadı.

TBMM'nin Uluslararası Alanda Tanınma İhtiyacı

TBMM'nin kurulması, Türk milletinin kendi kaderini tayin etme iradesini ortaya koyarken, uluslararası alanda da tanınma ihtiyacını doğurdu. O dönemde, İstanbul Hükümeti'nin işgal güçlerinin kontrolünde olması ve milli mücadele hareketine karşı tutum alması, TBMM'nin meşruiyetini uluslararası alanda kabul ettirme gerekliliğini artırdı. Bu nedenle, TBMM'nin ilk tanıyan devletin önemi büyük oldu. Bu tanıma, yeni kurulan Türk devletinin varlığını ve bağımsızlığını uluslararası alanda tescil etmesi açısından kritikti.

TBMM'yi İlk Tanıyan Devlet

TBMM'yi ilk tanıyan devlet, 3 Haziran 1920'de Sovyet Rusya olmuştur. Bu tanıma, o dönemin siyasi ve askeri konjonktüründe stratejik bir öneme sahipti. Sovyet Rusya, kendi devrimini yapmış ve emperyalist güçlere karşı mücadele etmekteydi. Bu nedenle, Türkiye'deki milli mücadele hareketini desteklemek, Sovyet Rusya'nın kendi çıkarlarına uygun bir politika olarak görülüyordu. Ayrıca, Sovyet Rusya, bu tanıma ile bölgedeki İngiliz etkisini kırmayı ve kendi nüfuzunu artırmayı hedefliyordu.

Sovyet Rusya'nın Tanıma Kararının Nedenleri

Sovyet Rusya'nın TBMM'yi tanıma kararının temel nedenleri arasında, her iki ülkenin de ortak düşmanlara sahip olması ve stratejik çıkarlarının örtüşmesi yer alıyordu. O dönemde, hem Türkiye hem de Sovyet Rusya, İngiliz ve diğer emperyalist güçlerin baskısı altındaydı. Bu durum, iki ülke arasında doğal bir ittifak oluşmasına zemin hazırladı. Sovyet Rusya, TBMM'yi tanıyarak, Türkiye'deki milli mücadele hareketine destek vermiş ve böylece kendi sınır güvenliğini de sağlamlaştırmayı hedeflemiştir.

Tanıma Süreci ve Gelişmeler

Sovyet Rusya'nın TBMM'yi tanıması, iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin başlangıcı oldu. Bu tanıma sonrasında, Ankara ve Moskova arasında karşılıklı elçilikler açıldı ve iki ülke arasında siyasi, askeri ve ekonomik işbirliği anlaşmaları imzalandı. Sovyet Rusya'nın bu desteği, Türk Kurtuluş Savaşı'nın seyrini olumlu yönde etkiledi ve Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesinde önemli bir rol oynadı. Bu tanıma, aynı zamanda TBMM'nin uluslararası arenada meşruiyet kazanmasında da önemli bir adım oldu.

"Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." - Mustafa Kemal Atatürk

TBMM'nin Diğer Devletler Tarafından Tanınması

Sovyet Rusya'nın ardından, TBMM, diğer devletler tarafından da tanınmaya başlandı. Özellikle, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılması ve Lozan Antlaşması'nın imzalanmasıyla birlikte, TBMM'nin meşruiyeti uluslararası alanda kabul gördü. Bu süreçte, Fransa, İtalya ve diğer bazı Avrupa devletleri de TBMM'yi tanıdı. Ancak, Sovyet Rusya'nın ilk tanıma kararı, Türkiye için hem sembolik hem de stratejik açıdan büyük önem taşıdı.

TBMM'nin Tanınması ve Türkiye'nin Bağımsızlığı

TBMM'yi ilk tanıyan devlet olan Sovyet Rusya, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesinde kritik bir rol oynamıştır. Bu tanıma, Türkiye'nin uluslararası alanda meşruiyet kazanmasında ve milli mücadele ruhunun canlı kalmasında önemli bir adım olmuştur. Sovyet Rusya'nın stratejik kararı, Türk-Sovyet ilişkilerinin temelini oluşturmuş ve Türkiye'nin geleceği üzerinde kalıcı bir etki yaratmıştır. Bu tarihi olay, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesinde gösterdiği azmin ve uluslararası alanda destek bulmasının önemini bir kez daha ortaya koymaktadır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *