Tezkere, Aden Körfezi, Somali kara suları ve Arap Denizi gibi kritik bölgelerde meydana gelen deniz haydutluğu, silahlı soygun eylemleri ve denizde terörizm gibi tehditlere karşı yürütülen uluslararası mücadeleye Türkiye'nin katkılarını sürdüreceğini belirtiyor. Bu çerçevede, Türk deniz unsurlarının bölgedeki Türk bayraklı gemilerin güvenliğini sağlaması, deniz haydutluğuna karşı mücadeleye katılması ve uluslararası insani yardım faaliyetlerine destek verilmesi amaçlanıyor.
Türkiye’nin Uluslararası İşbirliği Çabaları Vurgulandı
Tezkerede, Türkiye'nin BM, NATO, Avrupa Birliği ve Uluslararası Denizcilik Teşkilatı gibi kuruluşlarla işbirliğine devam edeceği ve deniz haydutluğu ile silahlı soygunla mücadelede uluslararası işbirliğinin geliştirilmesine olan önem vurgulandı. Türkiye'nin 2009 yılından itibaren bu alandaki çabalara katkı sağladığı ve BM Güvenlik Konseyi'nin Somali Açıklarında deniz haydutluğuyla mücadele için oluşturduğu Temas Grubu’na kurucu üye olarak katıldığı ifade edildi.
TSK'nın Yürüttüğü Faaliyetler ve Katıldığı Harekatlar
Tezkere, TSK'nın 2009-2016 yılları arasında NATO'nun Okyanus Kalkanı Harekatı'na katıldığını ve 2009 yılından itibaren de Birleşik Deniz Kuvvetleri bünyesinde oluşturulan Birleşik Görev Kuvveti-151’e (CTF-151) katılım sağladığını belirtiyor. Türkiye, CTF-151 Komutanlığı görevini 6 kez üstlendi ve 24 Temmuz 2024 tarihinde yedinci defa komutayı devraldı.
Somali Açıklarında Güvenlik Durumu
Tezkerede, Somali’nin BM Genel Sekreteri’nden talep üzerine, Aden Körfezi ve Somali kara sularında deniz haydutluğu, silahlı soygun ve denizde terörizmle mücadelenin önemine dikkat çekildi. Ancak, BM Güvenlik Konseyi’nin 2022 ve sonrasında konuya dair yeni bir karar çıkarmadığı belirtildi. Bu bağlamda, Türkiye’nin deniz haydutluğu ile mücadelede aktif rol almaya devam edeceği ifade edildi.
Uluslararası Sorumluluklar ve Türkiye'nin Katkıları
Tezkere, Türkiye'nin deniz güvenliği ve uluslararası barış adına üstlendiği sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceğini vurguladı. Ayrıca, AB'nin Atalanta Harekatı’nın görev süresinin 2027 yılına kadar uzatıldığı ve Türkiye'nin bu harekâtlar dahilinde yürütülen ortak operasyonlara aktif katılım sağladığı kaydedildi. Türkiye, bu süreçte hem ulusal hem de uluslararası sorumluluklarını yerine getirmeye devam edecektir.
Güvenlik ve Seyir Emniyeti İçin Uluslararası Çabalar
Tezkerede, TSK'nın görevlendirilmesi ile Aden Körfezi ve Somali açıklarında seyir güvenliği sağlanacağı, deniz haydutluğu ve silahlı soygunla mücadele konusunda uluslararası çabaların destekleneceği belirtildi. Ülkemizin, ilgili milletlerarası anlaşmalar ve temayüller çerçevesinde bu bölgedeki operasyonlara katılımının devam edeceği vurgulandı.
Ulusal Güvenlik ve Barışa Katkı Sağlanacak
Tezkere, ulusal güvenlik ve dünya barışına sağlanacak katkıların yanı sıra, Türkiye'nin uluslararası alandaki görünürlüğünün artırılmasına da önem verileceğini belirtiyor. 2025 yılına kadar süresi uzatılan görev kapsamında, Türkiye, hem bölgesel hem de küresel ölçekteki güvenlik politikalarını güçlendirmeye devam edecektir.