Fenerbahçe'nin Genel Sekreteri Burak Kızılhan, Galatasaray İkinci Başkanı Metin Öztürk'ün Başakşehir maçı sonrası yaptığı açıklamalara sert bir yanıt verdi. Kızılhan, Öztürk'ün söylemlerinin seviyesiz olduğunu ve Fenerbahçe'yi gündeme getirmeye çalıştığını belirtti. "Metin Öztürk isimli şahıs haddini aşan söylemlerde bulundu. Fenerbahçe'nin adını anmıyor ama kameralar karşısında Fenerbahçe adıyla varlığını kanıtlamaya çalışıyor," dedi.
Hakem Kararları ve TFF Eleştirisi
Kızılhan, açıklamalarına devam ederek, "Bu sezonun paketi TFF istifa! Bu sezonun gerçeği ise istediğini alma, rakipleri doğrama!" şeklinde sert ifadeler kullandı. Galatasaray'ın hakemler ve MHK ile ilgili yaptığı eleştirilerin bir taktik olduğunu savundu. Ayrıca, Galatasaray'ın maçlardan sonra sürekli hakem kararlarına tepki göstermesinin bir strateji olduğunu belirtti.
Galatasaray'a Hediye Edilen Maçlar
Burak Kızılhan, Galatasaray'ın maçlarda hakemler tarafından kollandığını iddia etti. "Hakemler tarafından böyle korunan, kollanan bir takıma karşı hangi rakip galip gelme şansı bulabilir?" diyerek, hakem kararlarının Galatasaray lehine olduğunu savundu. Bu durumu, Galatasaray'ın lehine olan bir oyun olarak nitelendirdi.
Fenerbahçe'den Sorumlulara Çağrı
Fenerbahçe Genel Sekreteri, diğer kulüplerin de Galatasaray maçlarından sonra isyan ettiğini hatırlatarak, "Göztepe isyan etti, Trabzon isyan etti, Beşiktaş isyan etti, Başakşehir ikinci maçta ikinci kez isyan etti!" ifadelerini kullandı. Kızılhan, yetkililere çağrıda bulunarak, "Sorumlular izlemesin, müdahale etsin!" dedi ve hakemlerin maçları daha adil bir şekilde yönetmesini talep etti.
Fenerbahçe'nin Adaletsizliğe Karşı Duruşu
Burak Kızılhan, Fenerbahçe'nin hakem kararları ve TFF yönetimi karşısındaki duruşunu vurgulayarak, takımının haklı mücadelesini sürdüreceğini belirtti. Fenerbahçe'nin, bu adaletsizliğe karşı her platformda sesini duyuracağına ve futbolun daha adil bir şekilde yönetilmesi gerektiğine inandığını ifade etti. Fenerbahçe'nin açıklamaları, Türk futbolunda hakem kararları ve TFF'nin yönetimi konusunda tartışmaları yeniden gündeme getirdi. Takımların adaletli bir ortamda mücadele edebilmesi için daha şeffaf ve objektif bir yönetim anlayışının benimsenmesi gerektiği bir kez daha ortaya çıktı.