Nijerya'nın Jigawa Eyaleti'nde gerçekleşen bir düğünde, gelin tarafından hazırlanan yemeklere zehir katıldığı iddia edildi. Çok sayıda kişi zehirlenerek hastaneye kaldırılırken, damadın en yakın arkadaşı hayatını kaybetti. Damadın ise kritik durumda olduğu bildirildi.
Olayı görenler, gelinin bu eylemi kişisel bir kan davası nedeniyle gerçekleştirmiş olabileceğini söyledi. Eyalet Polisi, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını doğruladı.
Gelin Tuvalet Bahanesiyle Kaçtı
Hindistan'da ise bir başka düğün, akıllara durgunluk veren bir dolandırıcılık hikayesine sahne oldu. 40 yaşındaki çiftçi Kamlesh Kumar, ikinci evliliğini yapmak üzereyken büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Kamlesh, evlenmek için arabuluculuk yapan bir kadına 350 dolar komisyon ödedi ve gelin ile ailesini tapınağa davet etti.
Düğün ritüelleri sırasında, gelin tuvalete gitmesi gerektiğini söyledi. Ancak, bir daha geri dönmedi. Yanına aldığı mücevherler ve nakit paralarla birlikte kayıplara karıştı. Gelinin annesi de tapınaktan ayrılmıştı.
Damat Dolandırıldığını Geç Fark Etti
Olayın ardından Kamlesh Kumar, dolandırıldığını anladı. Ancak ilginç bir şekilde, gelinden şikayetçi olmadığını belirtti. Kumar, olayın ardından sessiz kalmayı tercih etti ve bu durum, düğün davetlileri arasında büyük şaşkınlık yarattı.
Nijerya’daki Zehirleme Olayının Detayları
Nijerya’daki düğünde yaşanan olayda, gelinin yemeklere zehir katma sebebinin, bir aile içi hesaplaşma ya da geçmişte yaşanan bir husumetten kaynaklanmış olabileceği düşünülüyor. Polis, bu korkunç olayın ardındaki motivasyonu araştırıyor. Zehirlenenler arasında çocukların da bulunduğu ve olayın etkilerinin uzun süre hafızalardan silinmeyeceği ifade ediliyor.
Düğünler Artık Riskli Bir Yatırım mı?
Son yıllarda, düğünlerde yaşanan skandal olaylar dünya genelinde artış gösteriyor. Dolandırıcılık, kişisel hesaplaşmalar ve planlı suçlar, düğünleri sadece mutlu anılarla değil, aynı zamanda büyük trajedilerle de anılan organizasyonlar haline getiriyor. Uzmanlar, düğün hazırlıkları sırasında daha dikkatli olunması ve güvenilir kaynaklarla çalışılması gerektiğini vurguluyor. Nijerya ve Hindistan’da yaşanan bu olaylar, çiftlerin ve ailelerin yalnızca maddi kayıplarla değil, aynı zamanda duygusal yıkımlarla da karşı karşıya kalabileceğini gösteriyor.
