Marmara Denizi, kirlilikle mücadelede alarm veriyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj sorununa dikkat çekmek amacıyla çarpıcı bir video ve açıklama paylaştı. Derin deşarj yöntemiyle yapılan atık boşaltımlarını eleştiren Sarı, belediyeler ve ilgili kurumlara önemli uyarılarda bulunarak, denizin ekosistemini korumak için daha etkili önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
Derin Deşarj Yöntemine Tepki
Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne yapılan derin deşarj yönteminin yanlış uygulandığını belirtti. 20 metre derinlikte kaydedilen görüntülerle açıklamalarını destekleyen Sarı, ön arıtmadan geçirilen atıkların Marmara Denizi’nin alt akıntısına bırakılmasının büyük bir hata olduğunu vurguladı.
“Arıtılmamış atıkların denize boca edildiği bir sahneyle karşı karşıyayız. Ancak denizin, suyun dili yok ki yapılanı söyleyebilsin! Dışarıdan bakıldığında bir şey görünmüyor, ama müsilaj Marmara'ya karşı işlediğimiz suçları açık etti.”
Kirliliğin Ertelenmesi Yerine Önlenmesi Gerekiyor
Derin deşarjın kirliliği azaltmak yerine sadece ertelediğini belirten Prof. Dr. Sarı, ileri biyolojik arıtma yapılmadan atıkların denize bırakılmasının Marmara'nın ekosistemine ciddi zararlar verdiğini söyledi. Sarı, “1 litre bile atık, arıtılmadan Marmara Denizi'ne verilemez. Derin deşarj yalnızca ileri biyolojik arıtma yapılmış atıklar için kullanılmalıdır” dedi.
Müsilaj ve Kirlilik Arasındaki Bağlantı
Prof. Dr. Sarı, müsilajın kirliliğin bir sonucu olduğunu hatırlatarak, “Müsilajın tek kontrol edilebilir tetikleyicisi kirliliktir. Kirliliği durdurmadan, Marmara Denizi'ni koruyamayız” şeklinde konuştu. Bu bağlamda, belediyelerin ve ilgili kurumların daha etkin adımlar atması gerektiğini belirtti.
Marmara Denizi İçin Daha Kapsamlı Önlemler
Marmara Denizi'nin korunması için daha kapsamlı önlemlerin alınması gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Sarı, deniz ekosisteminin sürdürülebilirliği için çevre bilincinin artırılmasının önemine işaret etti. Marmara Denizi'ni kurtarmanın ancak kolektif bir çabayla mümkün olduğunu vurguladı.
Kamuoyuna ve Yetkililere Çağrı
Prof. Dr. Sarı’nın açıklamaları, Marmara Denizi’ni koruma sorumluluğunun yalnızca yetkililere değil, tüm topluma ait olduğunu gösteriyor. Kirliliği durdurmak ve ekosistemi korumak için harekete geçilmesi gerektiği mesajını veren Sarı, çevre bilincinin yaygınlaştırılmasının ve bilimsel yöntemlerin uygulanmasının önemini bir kez daha hatırlattı. Marmara Denizi’nin geleceği için alınacak önlemler, yalnızca ekosistemi değil, aynı zamanda bölgedeki tüm yaşamı da olumlu yönde etkileyecek.